Yapımcı ....:    LucasArts
Y. Tarihi ....:    1992
Yazan ........:   draedan   -    2.Ağustos.99
     

      En sevdiğim adv'lerden olmasına rağmen özel bir anım yok Foa ile. O zamanların psikolojik ve elektronik durumunu da pek hatırlamıyorum. En azından ben bunu renkli mönitorümde 486dx2/66'da oynamıştım sanırım. Ama sabahlara kadar abimle beraber oynadığımızı hatırlarım ( o zamanlar UHS, internet yoktu, bbs'lerle de tanışmamıştık ). PC'nin başında olan abim, bende fikir üreten kişi durumundaydım. Hiçbir hint'ten yararlanmadan Atlantis'in içine kadar gelebilmiştik.

      Foa; The Last Crusade 'in çok tutmasından 2 yıl sonra değişik bir takımla çıktı. Indy3'ün designer'ı ve senaristleri Ron Gilbert, David Fox ve Noah Falstein idi. Foa'de ise N. Falstein ve Hal Barwood
( 91'deki Monkey2'den hemen sonra Gilbert Lucas'tan ayrıldı ). Haliyle aralarında çok fark var. Tartışmasız söyleyebilirim ki Foa, Last Crusade'i siler süpürür. Last Crusade'e bu kadar değinmek yeter, detayı onun review'da olacak.

      Foa'nın introsu Adventure tarihinde ilk ve tek olan bi şekle sahip ( yanılmıyorumdur umarım ). Interactive bir demosu ( biz yönlendiriyoruz ) var. Çok basit look-push ikili komutlarından ve 5 kademeden oluşuyor. Aynı zamanda Foa'de emeği geçenleri okutmak için güzel bi yöntem. Bu interactive demonun sonunda Indy Barnard College'de eski püskü bir heykelcik buluyor ve Marcus ile Mr. Smith'e gösteriyor. Heykelin dibini dündürüyor ve altın bir top ( orichalium ) düşüyor. Bundan sonra Mr.Smith birden transform olup Indy ile Marcus'a silah çekip heykelciği alıyor. Indy ile Smith bundan sonra birbirine giriyor. Smith kaçmayı başarıyor ama kimliğini ve arkeoloji dergisini kaybediyor. Kimliğe göre Smith diye tanıdığımız herif Third Reich'den ajan olan Klaus Kerner. Dergide ise Indy ve onun eski asistanı Sophia Hapgood ile ilgili yazı var. Bunun üzerine Indy, Kerner'dan önce Sophia'ya ulaşmak için NewYork'a uçar...

      İşte böyle tarihin en büyük maceralarından biri başlar. NewYork'ta başlayan Atlantis'i bulma mücadelesi Avrupa'ya ve K.Afrika'ya kayıyor. Foa, oynadığım adv'ler arasında belki de en kapsamlı hikayeye sahip ( Çok uzun haliyle ). Bunun nedenlerinden biri oyunun Atlantis'e ulaşmak için üç değişik yolun olması. "Plato's Last Dialogue" u bulduktan sonra oyun seçtiriyor bunları. Team mode olan Sophia ile beraber gitme veya Indy'nin tek başına olduğu Fists ( daha çok kavgalı ) veya Wits ( daha zor bilmeceler ) mode'u tercih edebilirsiniz. Aralarında dağlar kadar fark var diyebilirim. Sadece çözüm yolları değişmiyor, mekanlarda tamamen farklı. Mesela Team mode'da Girit'e denizaltı ile giderken, Wits ( Bence en renklisi )'de balon ile gidiliyo. Başka bir örnek Team'de çölde balon kullanırken ( yakalanma tehlikesi yok ), Wits'de deve kullanıyoruz ( naziler peşinizde ). Bunun gibi sadece bir mode'da görebileceğiniz mekanlar var. Yani 3 mode'u da oynamadan ben Foa oynadım demeyin. Bu mode'lar Atlantis'e girene kadar sürüyor, ondan sonra hepsi birleşiyor ve tek mode halini alıyor. Indy'nin tercihlerine göre oyunun 2 değişik sonu var. Ayrıca bir bilmece için birkaç çözüm yolu var. Yine örnek veriim; Team Mode'da Alain Trottier 'den stone'u almak için isterseniz onu korkutursunuz ya da Sophia uzun dialoglardan sonra alabilir. Aklıma gelmişken yeri geldiğinde Sophia'yı da yönetebiliyoruz. Veya onla konuşarak tuzak gibin şeyler yapılabiliyo.

      LEC ( LucasArts Entertainment Company ) oyunlarında hiç kullanmadığı puanlama sistemine geçmiş ( bazılarında sadece oyun sonunda görülüyo ). "I" tuşu ile her an puanınıza ve oynadığınız mode'u görebilirsiniz. Başka yapmadığı şey de ölüm. Atlantis'in içinde birkaç ölme şekli var. Sierra'nın oyunlarındaki gibi aradabir SAVE etmeniz de yarar var..

      Foa mecburen ciddi bir oyun. Orta zorlukta diyebiliriz. İyi derecede İngilizce bilmek gerekiyor. Yoksa işiniz zor çünkü bazı bilmecelerde çok dikkatli olmak gerekiyor, dialoglar arasına sıkıştırılmış çözümler var.

      Eğlenceli bir oyun havası Girit'e gidene kadar hakim ( esas zorluk orda başlıyor ). Daha sonraları ise ciddi ( müzikte tam uymuş hani ), biraz sıkıcı ( zorluktan dolayı ) hava içinde geçiyor. Foa'i bitirmeniz uzun zaman alabilir, sıkılıp uzun aralar vereceğiniz anlar da çok olacak.

      Grafikler 256 renkli ve 320x200 boyutlarında. Monkey2'den sonra yapılmasına rağmen ondan daha renksiz ama sanırım bunun nedeni birinin ciddi, birinin dalga olması. Monkey2 ile beraber inventory'deki değişiklik Atlantis'te de var. Animasyonlar ise tek kelime ile mükemmel diyebilirim. Dialog anlarındaki el-kol hareketleri, muabbete göre konum alma...

      Müzikler için hiçbir Lucas oyununa olmadığı gibi lafım yok. Melodiler genelde slow, esrarengiz şekilde; Monkey'den alıştığımız eğlenceli değil. Ayrıca bazı bilmeceleri yapınca, o çok sevdiğimiz Indiana Jones theme'i çalıyor. Müzikler Michael Z.Land'den yine. Ses efektleri Lucas'ın o zamanlardaki oyunlarına göre daha iyi. Rahatsız edici efektler yok değil ama bunların sayısı çok az.

      Lucas'ın bikaç yıldır yaptığı ve Türkiye'de görme şansımızın olmadığı eski oyunlarının yeni versiyonlarını çıkartma adeti Fate Of Atlantis içinde geçerli. Cd olarak çıkan bu versiyonu hatta Speech'li ( Konuşmalar var yani ). Atmosfer tamamen değişiyo haliyle ( Indy'nin sesi nasıl acep? ). Dışardan kesinlikle ısmarlamak gerek.

      Saadete gelme zamanı geldi. Indiana Jones and The Fate Of Atlantis yapılmış en iyi Adventure diyebilmek için herşeye sahip. Çok uzun bir oynama süresine sahip. Her Adventure'cının kesinlikle oynaması gerekiyor ( Ne kadar az çözümle oynanırsa o kadar iyi ).